8 Eylül 2013 Pazar

Izmir'e gelmişken Şirince'yi görelim dedik...


Şirince Evleri
'Şu yeryüzünde cennet diye bir yer varsa, bizim Kırkınca - Şirince - cennetin bir parçası olması gerekir.' der Dido Sotiriyu. 

Yıllar yıllar önce okumuştum Dido Sotiriyu'nun 'Benden Selam Söyle Anadolu'ya' adlı kitabını. Kitap mübadeleyi konu alıyordu ve bir Anadolu'daki Rum köyünde geçiyordu. İşte seneler sonra bu eski Rum Köy'üne yani Şirince'ye tekrar gelme fırsatım oldu.

Gerçekten görmeye değer küçük, şirin bir köy burası. İzmir'in Selçuk ilçesinde kurulu, beyaz evlerden oluşan bu köy ayrıca şaraplarıyla da ünlü. Ancak artık bandrolsüz şarap satmak yasak olduğu için köyün halkının topladıkları üzümler oradaki fabrikada işleniyor. Eskiden her evin altında küçük şarap mahzenleri vardı. Ev ev dolaşıp her evin kendisinin yaptığı meyveli şarapları içmek çok keyifliydi. Şimdi yine şarapları deneyebilir ve damak zevkinize göre bir şarap alabilirsiniz, ancak o eski atmosfer kalmamış bence. 

Şirince Köyü
Şirince Köyü
Şirince Köyü
Biz de gelmişken Şirince'nin meşhur meyveli şaraplarının tadına baktık tabii ki...

Şirince Şarapları
Şirince Şarapları
Ama benim en çok hoşuma giden o küçük çarşısında dolaşmak ve orada yaşayan teyzelerin sattığı doğal ürünleri teker teker denemek, tatmak. Dağlardan topladıkları kekikler şimdi bizim kahvaltı soframızın baş tacı :))

Şirince Çarşısı ve Fatih :))
Şirince Çarşısı
Mayalar takvimine göre dünyanın sonunun geleceği ve sadece Şirince'ye birşey olmayacağı efsanesini duymuşsunuzdur. Oraya gittiğimizde ne oldu Şirince dolup taştı mı diye sorduğumuzda duyduklarımız bizi çok şaşırttı. Meğerse tamamen yalanmış. Hiçkimse gelip o tarihte Şirince'de kalmamış. Oteller bomboşmuş. Sadece televizyon programlarından ekipler ve jandarma ordaymış :))

Ancak bu köye gelip sakin bir haftasonu geçirmek hiç de fena bir fikir değil. Buraya biz arabayla ulaştık. Selçuk'tan yaklaşık 8km uzaklıkta bir dağda olan köye özel araçla ulaşmanız gerekiyor. Benim tavsiyem buraya gelmişken buraya çok yakın olan Efes Harabeleri'ni, Meryem Ana'nın Evi'ni ve Yedi Uyuyanlar Mağarası'nı da kapsayan bir tur yapmanız. Hepsi birbirine yakın. Turlara katılabilir ya da kiraladığınız bir araçla / kendi aracınızla buraları gezebilirsiniz. 

Şirince Köyü
Bizim bu seferki niyetimiz Efes Harabeleri'ni rehberle gezmekti. Ben Efes Harabeleri'ni çocukken çok gezmiştim ancak Fatih oraya hiç gitmediği için gezi planımıza burayı da almıştık. Ancak ve ancak İzmir'in sıcaklarını unutmuşuz. Ağustos Ayı bu gezi için hiç de uygun değil. Buraları baharda gezmenizi tavsiye ederim. Ki biz de bu planımızı bir sonraki sefere diyerek gerçekleştirmedik.

Ancak Şirince'ye çok yakın olan Yedi Uyuyanlar Mağarası'nı ziyaret edip orada bir kahve molası verdik. 

İmparator Decius zamanında putperestlerden kaçan yedi Hristiyan Şirince yakınlarındaki bir mağaraya sığınırlar ve orada saklanırken uykuya dalarlar. Tam 200 yıl süren uykularından uyandıklarında Kral Theodosius zamanı olduğunu ve artık Hristiyanlığın kabul edildiğini anlarlar. Bu mucizevi olaydan sonra bu 7 uyur kutsal kişiler olarak yaşarlar ve öldükten sonra bu mağaraya gömülürler. 

Yedi Uyuyanlar Mağarası
Yedi Uyuyanlar Mağarası
Burayı gezmek çok uzun zaman almıyor. Küçük bir tepeyi tırmanmak gerekiyor sadece. Ardından dağın eteğine kurulu çardaklarda gözleme yiyebilir, türk kahvesi içebilirsiniz. 

Yedi Uyuyanlar Mağarası yakınlarında çardak keyfi
Ve tabii ki kahve keyfi... Ne demişler 'Fala inanma, falsız da kalma' :))

Teyzem bana kahve falı bakarken...
Biz bu güzel güne güzel bir kahvaltıyla başlamıştık. Yerini tam olarak bilmemekle beraber İzmir'in Torbalı ilçesi taraflarında bir restoran olduğunu söyleyebilirim. Ailece güzel bir manzara eşliğinde çok keyifli bir kahvaltı yaptık. 





ve biz...
İzmir'in bu bölgesini henüz gezme görme imkanınız olmadıysa size şiddetle tavsiye ederim. Efes Harabeleri, Meryem Ana Evi, Yedi Uyuyanlar Mağarası ve Şirince Köyü'nü gezebileceğiniz güzel bir kaçamağı ertelemeyin derim. Ancak dikkat bu kaçamak için en doğru zaman bahar olacaktır...

Ben ayrıca bloğum aracılığıyla bizi buralarda gezdiren ve çok güzel bir gün geçirmemizi sağlayan Ferhat Abi'me, eşine, teyzeme ve sevgili Funda'ya tekrardan teşekkür etmek istiyorum... Bu güzel An'lar değil midir hayatımızı daha da güzelleştiren, bizi mutlu eden.... 

 Gökçe Demirci

İzmir - Şirince Köyü ve Yedi Uyuyanlar Mağarası 

13.08.2013

2 yorum:

  1. Şirince'ye burnumun dibine bir türlü gidem edim.İnşallah bu sene giderim.Güzel fotoğraflar,ahh o kahve falı...Çok keyifli bir yayın olmuş.Sevgiler:)

    YanıtlaSil
  2. Bizim gezimizde oldukça kısaydı. Bir dahaki sefere orada kalmayı planlıyoruz. Bence en yakın zamanda planlamalısın. Kışın evlerde şömine keyfi yapılabiliyor diye duymuştum. Gezmesi gerçekten keyifli bir köy.

    Sevgiler

    YanıtlaSil