12 Temmuz 2014 Cumartesi

Prag Gezi Rehberi: Prag'ın Ruhunu Anlamak

Prag Mayıs 2014

‚Ormanda yolunu yitirmiş çocuklar gibi terk edilmişlik içerisindeyiz. Önümde durup bana baktığında, ne sen benim içimdeki acıları anlayabilirsin, ne de ben seninkileri. Ve senin önünde kendimi yere atsam bile, biri sana cehennemi sıcak ve korkunçtur diye anlattığında cehennem hakkında ne bilebilirsen benim hakkımda da ancak o kadarını bilebilirsin...'  Franz Kafka.




Çağımızın hastalığı YABANCILAŞMAYI Franz Kafka ne kadar güzel dile getirmiş. 

Franz Kafka, doğup büyüdüğü PRAG şehrinin 21.yy’da her yıl milyonlarca yabancının gezdiği bir şehir olduğunu göremedi… 

O milyonlarca yabancıdan acaba kaçı PRAG’ı 2-3 günlük kısa süre zarfında gerçekten hissedebiliyor? Yoksa Franz Kafka’nın dediği gibi şehir önünde akıp giderken ona sadece bakıyor mu? 

Bu güzel, tarihi dokusunu yitirmemiş, romantik şehir Prag hakkında eminim çok fazla yazılmış yazı, blog vardır. Ben de bu yazımla bunlara bir yenisini ekliyorum. Dileğim, Prag şehrini gezerken sıradan bir YABANCI olmamanız ve bu güzel şehrin ruhunu görebilmeniz… Bu yazım da buna çok az da olsa katkıda bulunursa ne mutlu bana… 



Prag şehri, herkeste çok farklı duygular uyandırıyordur eminim. Mayıs Ayı sonunda Prag’ı gezmiş biri olarak bende ise Franz Kafka’nın yukarıda dile getirdiğim duygularını uyandırdı. Rehberimizden henüz yüksek sezonun başlamadığını öğrenince bu şehir daha ne kadar çok turist kaldırır acaba diye düşünmedim değil. Charles Köprüsü’nde adım atmak nerdeyse imkansız. Herkes fotoğraf çekiyor, bir yerden bir yere yürüyor… Bu kadar çok YABANCI birarada… Bu nedenle bence Prag tatilinizi Mayıs ya da Eylül aylarına planlayın. Hem hava güzel, ne soğuk ne çok sıcak, hem de çok fazla(!) turist yok. Ancak bembeyaz karlar altındaki Prag şehrinin ayrı bir güzel ayrı bir romantik olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Ben o halini de gördüm. AMA çok soğuktu. Bunu da unutmayın.


Peki kaç gün planlayalım diye sorarsanız, cevabım 4 gün olacak. Bence 4 gün Prag şehrini keşfetmek için yeterli. 2 gün eski şehir için (Astronomik saat, Tyn Kilisesi, Yahudi Bölgesi, Prag tarih müzesi), 1 gün Metronom, Charles Köprüsü ve Kale Bölgesi için, 1 gün ise Franz Kafka için ayırabilirsiniz. 




Biz programımızı bu şekilde hazırladık ve çok yorulmadan şehri birazcık da olsa keşfettik diye düşünüyorum… Hem o milyonlarca YABANCI’dan biriydik, hem de değil. 



Prag’a gideceğimiz belli olduktan sonra başladım araştırmaya. Bu araştırmalar sayesinde kitaplarını okuduğum Kafka’nın aslında ne kadar farklı bir dünyası olduğunu, araya sıkışmışlığı, bir yere ait olamamayı ne kadar kuvvetli hissettiğini, DÖNÜŞÜM kitabında bir böceğin içine sıkışıp kalmış ruhu nasıl bu kadar iyi anlatabildiğini keşfetmeye başladım. Bu nedenle hedefimizi ilk olarak Franz Kafka’nın şehri Prag’ı keşfetmek olarak belirledik. Şehre adım atar atmaz da kendimizi Franz Kafka’nın Müzesi’nde bulduk. (Kişi başı 200 kron) Doğduğu ev, hayatını geçirdiği sokaklar, okuduğu okul, onun özel ve edebiyat hayatında çok önemli etkisi olan annesi ve babası, aşkları, gittiği kafeleri hepsini bu müzeyi gezerken gördük, öğrendik… Sonra Kafka’nın zamanını geçirdiği, belki önemli eserlerinin birkaç satırını karaladığı kafelerin izini sürdük. Doğru adres Cafe Savoy’du… Belki bizim oturup Kafka’nın kitaplarını okuduğumuz masada, Franz Kafka o satırları yazmıştı… Benim için çok güzel bir An’dı. Bu müze sonrası insan gezdiği, gördüğü yerlere daha anlamlı bakabiliyor. Burası Kafka’nın doğduğu yer, burası onun okula giderken takip ettiği yol diyebiliyor…İşte o zaman bir YABANCI olmaktan biraz da olsa sıyrılabiliyor insan… 




Sonraki gün ise güne tarihi şehrin kalbinden, Astronomik Saat’ten başladık. Astronomik Saat’in önünde bekleyen tur rehberlerinden birinin peşine takıldık. Yaklaşık 2,5 saat sokak, sokak gezdik. Gezi kitaplarından öğrenemeyeceğimiz çok güzel bilgiler edindik ve gerçekten çok keyif aldık. Size tavsiyem bu turlara katılmanız. Ücreti çok fazla değil. Kişiye bağlı. Tur sonunda gönlünüzden ne koparsa onu veriyorsunuz. (Biz iki kişi için 300 kron verdik)




Sonraki gün ise sırada o ünlü, romantik Charles Köprüsü vardı. Muazzam bir turist kalabalığı içinde köprünün üzerinde dolaştıktan sonra bu güzel köprüyü bir de yüksek bir tepeden görmeliyiz dedik ve Metronom’a çıktık. Metronom’da bulduğumuz manzara ise güneşin altında o kadar çok merdiveni tırmanmamıza değdi gerçekten. Buraya muhakkak zaman ayırın bence. Öğleden sonra ise bir gün önceki rehberimizin eşliğinde Kale Bölgesi’ne çıktık. Kale Bölgesi ve içindeki Gotik Kilise yarım günlük bir aktivite… Bu turun ücreti sabit. Kişi başı 250 kron. (Biz ayrıca 120 kron da bahşiş verdik. Çünkü rehberimiz sadece 3 kişi olmamıza rağmen büyük bir özenle turu gerçekleştirdi).




İşte size o 2 günden bol fotoğraflı bir derleme: 

Link:   Masal Şehir Prag Hakkında Bilmeniz Gereken Herşey




Biz Prag için 3 gün ayırdık bu sefer. Çünkü daha önce bu şehre gelmiş ve tarih müzesi gibi önemli müzelerini gezmiş, akşamında klasik müzik konserine katılmış bir de Mozart’ın ünlü Don Giovanni eserini kukla gösterisiyle izlemiştik…

Franz Kafka kadar Mozart da Prag şehriyle bütünleşmiş bir sanatçı. Mozart, 1787 yılında ünlü eseri Don Giovanni’nin Premiyeri’ni Prag’da gerçekleştirmiş ve kendisi yönetmiş. Prag için Mozart’ın yeri ayrı, Mozart’ta da Prag’ın yeri ayrı. Bu nedenle Prag’a geldiğinizde Mozart’ın ünlü eserinin Çek halkıyla bütünleşmiş kukla sanatıyla sahne almasına tanıklık edebilirsiniz. Benim keyif aldığım ve hala gülerek hatırladığım bir gösteri. Aşağıdaki linkten bizim katıldığımız gösterinin bilgisine ulaşabilirsiniz. 

Siz de bunların hepsini yapmak istiyorsanız 4 gün ayırmalısınız. 


Peki Prag’da nerede kalabilirsiniz? Biz Prag’a her üç seferde de arabayla gittik. Araba hırsızlığı konusunda doğu bloğu çok güvenli sayılmadığından bizim önceliğimiz hep güvenli bir otopark bulmak oldu. Bu nedenle kaldığımız oteller şehrin dışında, büyük, kapalı otoparkı olan otellerdi. Benim tavsiyem eski şehir Prag’dan, örneğin Charles Köprüsü’nün yakınlarıdan bir otel bulmanız yönünde olacak. Böylece metro kullanmanıza gerek kalmadan heryere yürüyerek ulaşabilirsiniz. Biz 3 günlük Prag tatilimizde kaldığımız otele 200 € ödedik. 




Eğer metro kullanmanız gerekirse hiç sorun değil. Prag şehrinin iyi bir metro hattı var. Ayrıca tramvaylar var.  Tek yön bir bilet 24 kron. Hesap yaptığımızda her seferinde tek yön gidiş bileti almanın maliyet açısından daha avantajlı olduğunu gördük. Çünkü dediğim gibi sadece otelden şehre ulaşmak için metro kullandık. Şehrin içinde heryere yürüyebilirsiniz. Sadece önemli bir noktayı burada belirtmem gerek. Gece belli bir saatten sonra (yaklaşık 00:30 sularından itibaren) metro yok. Biz bunu bilmiyorduk. Gözümüzün önünden son metro gidince bir ümit metroda bekledik. Sonra çaresiz taksiye bindik ki ben bu duruma çok şaşırdım. Bu kadar turistin olduğu bölgede bence o saatte metro olmaması çok garip. 




Prag’da ne içer ne yeriz diyorsanız, sizin için kısa ama öz bir Yeme İçme Rehberi hazırladım. Gitmeden göz atmayı ihmal etmeyin. Bu sefer biz Prag’da yaşayan Çek arkadaşlarımız eşliğinde Prag’ın çok güzel restoranlarını keşfettik. Insider bilgi niteliğinde hepsi, inanın… İşte Prag Yeme İçme Rehberi: 
http://gokcedemirci.blogspot.de/2014/07/prag-yeme-icme-rehberi.html 




Gelelim maliyetlere. Prag, Avrupa şehirleri içinde gezdiğimiz en ucuz şehir. O ünlü Çek biraları sudan daha ucuz. Yeme içme diğer Avrupa şehirleriyle karşılaştırıldığında gerçekten ucuz. Bizim 3 günlük Prag maliyetimiz yol masrafları hariç şu şekilde: 

(1 Euro: 27,45 kron)

Konaklama: 5.490 kron (Otopark hariç 200€. Otoparka ayrıca 40€ verdik)
Yeme-İçme: 2.680 kron (98€)
Sosyal aktivite: 2.510 kron (91€) (Müze girişleri, rehberli şehir turları, jazz konseri)




O milyonlarca YABANCI’nın arasına katıldığınızda yazdıklarımın size yardımcı olması ve o güzel şehrin ruhunu hissederek Prag tatilinizi tamamlamanız dileğiyle…

Off the Road on the Track Prag’daydı…

Mayıs 2014



6 yorum:

  1. Çook teşekkürler uzun zamandır bekliyordum yazını.ayrıca bu nasıl bir ruh halidir ki ne zaman bir şehirden dönsem şimdi nereye gitsem acaba diye plan yapmadan yaşayamaz oldum.sizde bu şekilde mi hissediyorsunuz yoksa bu bana özgü bir durum mu.iyleşecek miyim doktor ne zaman huzura ereceğim.
    . sevil

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Sevil, sen gelip bir de bizim evi görsen. Heryer gezi kitabı, harita... Sürekli araştırma halindeyiz. Sürekli acaba nereye gitsek, nereyi keşfetsek bu sefer diye kafa yoruyoruz. Ben hergün işten istifa edip dünya turunun eşiğinden dönüyorum. Benim halim daha umutsuz :))

      Sil
  2. merhaba ,yakında Praq'da olacağız bizim için harika bir rehber olacak yazınız.Bir şey sormak istiyorum izininizle.Arabaya yeşil sigorta yaptırdık vize sorunumuz yok ancak seyahat sigortasının zorunlu ve üçüncü parti sigortadan bahsediyo bizim Praq konsolosluğu.Bu sigortaları sınır geçişinde sordular mı?aklımız karıştı biraz.teşekkürler.Sami Nesil

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sami Bey merhaba,
      Anladığım kadarıyla Türkiye'den araba ile geleceksiniz. Aslında nereden gelirseniz gelin Avrupa Birliği'ne Çek Cumhuriyeti'nden önce girmiş olacağınız için Çek polisi ile zaten karşılaşmıyorsunuz. Biz Almanya'da yaşıyoruz ve Prag'a arabayla giderken extra bir sigorta yaptırmadık. Ancak Avrupa Birliği'nin dışından gelenler için size söylendiği gibi ayrı bir sigorta talebi olabilir. Dikkat etmeniz gereken bence, aracınızın uluslarası sigortasının olması ve kendiniz için de seyahat sigortası yaptırmış olmanız.

      Umarım az da olsa yardımcı olabilmişimdir. Konu ile ilgili başka bilgiler edinirseniz bloğumda paylaşırsanız sevinirim diğer takipçilere de faydalı olur.

      Selamlar, Gökçe

      Sil
  3. Prag yeme içme rehberini beklemekteyim.ayrıca Prag da döviz bozdurma ile ilgili sıkıntı yaşanabiliyormuş .güvenli döviz büraları ile ilgili bilgi verebilirseniz sevinirim.prag sonrası otobüsle berlin e geçmeyi düşünüyoruz.yeşil pasaportla seyahat ettiğimiz için sınırda sorun olur mu yada öncesinde yapılması gereken birşeyler olabilir mi .ve son olarak kullandığın fotoğraf makinasının markası nedir.acemi gezginlere bir yol yordam gösterirseniz çok mutlu olurlar.. sevil

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Sevil, Prag Yeme İçme Rehberi yolda :)) Biz döviz bozdurma konusunda hiç sıkıntı yaşamadık. Sadece şuna dikkat edin. Sokaktaki insanlara para bozdurmayın sakın. Prag'da denk gelmedik ama Budapeşte'de başımıza geldi. Biz o kişilerin sonradan dolandırıcı olduğunu anladık. Allah'tan onlarda para bozdurmamıştık. Biz mesela, Prag'dayken Tyn Kilise'sinin yakınlarındaki döviz bürosunu kullandık hep. Bence döviz bozdurma konusu hiç sorun değil Avrupa'da. Dert etmeye gerek yok. Prag'dan Berlin'e geçerken sınırda kontrol yok. Ancak belki polisler otobüsleri rastgele kontrol ediyorlardır ki etseler bile yeşil pasaporta sorun çıkarmazlar. Almanya yeşil pasaporta vize istemiyor. Kullandığımız fotoğraf makinesinin markası Olympus Pen Mini E-PM2. Berlin yazıma da göz gezdirmeni tavsiye ederim ayrıca. Şimdiden iyi tatiller. Gökçe

      Sil