5 Aralık 2014 Cuma

İtalya'nın Garda Gölü'nde şarap ve doğa kaçamağı...

Eylül 2014

Garda Gölü

İtalya'nın kuzeyinde yeralan ve İtalya'nın en büyük gölü olarak ün salmış Garda Gölü'nü daha önce duymuş muydunuz? 'Bu bölgede ne yapılabilir? Ne içilir? Ne yenir? ' diye soruyorsanız cevabı bu yazıda. Sizin için kısa ama öz bir Garda Gölü Rehberi hazırladım. Bir sonraki tatil planınızda size ilham vermesi amacıyla bloğumda paylaşıyorum.
Garda Gölü, doğa ve su sporları seven herkese çok farklı imkanlar sunmakla birlikte küçük köylerinde yetiştirilen zeytin ve üzümlerle gurme tatili yapmak isteyenler için de ideal bir bölge. 

Etrafı dik dağlarla çevrili Garda Gölü'nün kuzey kısmı esen sert rüzgarlar sayesinde sörf ve yelken severlerin gözdesi. Hava sıcaksa gölde yüzmek de başka bir alternatif. Ya da muhteşem doğasında doğa yürüyüşleri ile kaybolabilirsiniz. Gölün çevresinde irili ufaklı birçok yerleşim yeri var. En kuzey ucu Riva del Garda ile en güney ucu Sirmione ve sizi ortaya çağa götürecek Malcesine bu köylerden sadece birkaçı. 

Sirmione / Garda Gölü

Gölün şaraplarıyla ünlü Bardolino Bölgesi'ni ise es geçmeyin derim. Bu bölgede yeralan üzüm bağları arasında arabayla ya da bisikletle dolaşabilir, şaraplarından deneyebilirsiniz. 

Garda Gölü: Üzüm ve zeytin bağları

Gölün batı kıyısından yeralan Teras (Terrazze Brivido Lago di Garda) ise Garda Gölü'nü kuşbakışı seyretmenin ayrıcalığını sunuyor insana. Burası Garda Gölü'nün Tremosine Bölgesi'nde yeralıyor. 

Teras: Garda Gölü'ne tepeden bir bakış 

Gölün kuzeyinde yeralan Riva del Garda İtalyan markalarının Outlet'lerinin olduğu bölge. Dolabımda İtalyan modasından birkaç parça kıyafet bulunsa hiç de fena olmaz diyorsanız Avrupa'daki mağaza fiyatlarının altında fiyatları burada bulabilirsiniz. 

Münih'te yaşayanlar bilir. Garda Gölü Münihli'ler arasında oldukça ünlü bir yerdir. Her Münihli'nin hayatında en az, kimisinin ise yılda en az bir kere gittiği Garda Gölü karavanla tatil yapmak isteyen Alman ailelerinin gözdesi. 

Biz de o bölgeye her sene en az bir kere giden Alman arkadaşlarımızdan bölge hakkında güzel tavsiyeler aldıktan sonra, Venedik tatilimizi Garda Gölü'yle birleştirmeye karar vardik. 

Venedik'ten 150 km uzaklıkta yeralan ve Verona'nın hemen dibindeki Garda Gölü'nde konaklama için (tavsiye üzerine) güzeller güzeli Sirmione'yi seçtik. Sirmione, Garda Gölü'nün en güneyinde, karanın göl içine kıvrılarak girdiği ve bu nedenle her iki taraftan gölle çevrili olan çok güzel bir İtalyan köyü. Aşağıda Garda Gölü'nün haritasını ve harita üzerinde gölün en güneyindeki  Sirmione'yi göreceksiniz. 
Garda Gölü Haritası
Sirmione'nin tarihi şehir bölgesi surlarla çevrili ve bu bölgeye tarihi bir köprüden geçerek ulaşıyorsunuz. Köprüden geçer geçmez sizi Sirmione'nin dar ve taşlı yolları karşılıyor. 

Sirmione: Tarihi taş köprü üzerinden şehre yürüyerek ulaşıyorsunuz


ve göze ilk çarpansa bir anda iştahları açan İtalyan dondurmacıları: 

Sirmione / İtalyan Dondurmacıları
Sirmione'nin taş sokakları ve taş evleri
Sirmione'nin gölün içine kıvrılmasını daha net görmek istiyorsanız Sirmione kalesine muhakkak çıkın derim. 

Kaleden sizi karşılayacak manzara inanılmaz. Kale gezimiz sırasında benim çektiğim birkaç fotoğrafı sizlerle paylaşmak istiyorum:  

Gölün içine doğru kıvrılan Sirmione
Sirmione kale surları ve özgürlük...


Sirmione'nin tarihi şehrinde dolaşırken karşımıza çok büyük bir termal merkez çıktı. Çünkü Sirmione Roma zamanından beri yerin altından çıkan şifalı termal sularıyla ünlü (60 derece). Termal otelin ismi Terme di Sirmione. 900 metrekarelik alana kurulu bu merkezde çok büyük bir termal havuz ve birçok su alanları mevcut. Bu otele günübirlik belli bir ücret karşılığında girebilir ve merkezin imkanlarıdan yararlanabilirsiniz. 
Sirmione'ye son bakış 

Sirmione'ye akşam üstü vardık ve otelimize yerleştik. Otelimizi her zamanki gibi Booking.Com adresinden bulduk. Tarihi şehre biraz uzak ancak oldukça temiz, düzenli bir oteldi. Otelin sahipleri İtalyan bir çiftti ve bize çok yardımcı oldular. Ertesi gün yaptığımız Teras turunu onlardan öğrendik mesela. Açıkcası bu bizim bir taktiğimiz. Tatil öncesinde birçok hazırlık yapmış olsak da oranın yerlisine muhakkak sorular sorup bölgeyi onların gözünden anlamaya çalışıyoruz. Kesin çok ilginç bilgiler ediniyoruz her seferinde. Mesela Teras. Daha önce hiç duymamıştık burasını. Ancak iyi ki gitmişiz diyoruz şimdi. Kalığımız otelin ismi Otel Olimpia. Gecelik aile başı 60 Euro ödedik (Kahvaltı dahil). 

Yeme-içme konusunda ise Sirmione'nin eski tarihi merkezinde çok güzel İtalyan Restoranları mevcut. Biz geç saate kalınca, riske girmeyip otelin yakınlarındaki bir restoranda yemek yedik. Ancak tarihi bölgeye ulaşıp o güzelim retoranların hala açık olduğunu görünce keşke buralarda yeseydik diye de içimizden geçirmedik değil. Hatta hoşuma giden restorandan bir tanesinin fotoğrafını paylaşıyorum aşağıda. Sirmione'nin merkezi oldukça küçük ve düzenli. Gözünüze güzel gelen bir restoranı seçip İtalyan mutfağının keyfini çıkarın derim. Biz akşam yemeğinde 6 kişi için 76 Euro ödedik. Bu da fiyatlar açısından bir fikir verebilir size. 
Sirmione'de güzel bir restoran 

Ertesi gün Sirmione'nin merkezinde kısa bir tur attıktan sonra Garda Gölü'nün ünlü şaraplarını keşif için yola koyulduk.


Şarap Bölgesi Bardolino'yu yazımın başında sizlere önermiştim. Ancak biz şarap denemesi için gölün batı tarafını yani Polpenazze, Puegnago ve Manerba bölgelerini seçtik. Bunun en önemli sebebi güneyden kuzeye çıkarken gölün (harita üzerinde) batı tarafının daha güzel olduğu yönünde tavsiye almamızdı ve tabii ki Teras'ın batı tarafında olmasıydı.  

ve ilk durağımız uzun uğraşlar sonunda bulduğumuz Sergio Delai. Burasını bulmak hiç de kolay değil. Ancak kaybolduğunuz yerler üzüm bağları olunca kaybolmak da bir o kadar keyifli oluyor. 

Burayı bulduk bulmasına da içeriye girmemiz de epey zor oldu. Biz kapıdaki zili çalın tabelasını görmeyince evin içine çeşitli yollardan nasıl girebiliriz diye epey kafa yorduk. Hatta evin köpeğini tanıma fırsatı  yakaladık :)) 10 dakika sonra zili çalınca kapıyı biri açtı ve bizi içeri davet etti. Burası ilk deneme için fena sayılmazdı. Ancak bizimle ilgilenen kişi İngilizce bilmediği için hiçbir bilgi edinemedik. O nedenle burayı tavsiye edemiyorum. 

İkici denememiz ise çok güzeldi. Burasının ismi Cantine Franzosi


Öncesinde meyve ağaçlarını biraz talan ettik diyebilirim. Ancak kimse birşey demedi. Ardından bizi çok tatlı bir çalışan karşıladı. Hem Ingilizce hem de Almanca konuşabildiği için bölgenin şarapları hakkında detaylı bilgi edinebildik. Burasını kesinlikle tavsiye edeiyorum. 

Cantine Franzosi
Cantine Franzosi'deki şarap ve zeytinyağı denemesi sonrası satın aldığımız şarap kolilelerini yüklenip yola devam ettik. Fransa şarap yolu gezimiz sırasında çok güzel bir deneyim yaşamıştık. Bu bölgede de en az 3-4 gün şarap turu yapılması şart. Listemize girdi bile. 

Cantine Franzosi

Cantine Franzosi

Programımız yoğun olduğu için biz sadece 2 yerde şarap denemesi yaptık. Ancak bunların dışında tavsiye edebileceğim yerler yok da değil. Şarap denemesi yapabileceğiniz diğer yerler: 

1- Az. Agr. Due Pini di Coccoli Ermanno & C. Adres: Via Novaglio, 16 25080 Polpenazze del Garda. Tel: 0363-675123
Burası fabrika gibi bir yer. Şarapları lezzeli ve ucuz. Bal ve Zeytinyağı da denenmeli. 

2- Cai de Frati. Adres: Via Frati 22, Sirmione. Tel: 030 91 94 68. 
Burada beyaz deneyecekseniz muhakkak Lugano, kırmızı deneyecekseniz Ronchedone şarabını denemelisiniz. 

3- Venturelli. Adres: Via Nazionale 68 Raffa Puegnago sul Garda. Tel: 0039 0365/554261. 
Burası zeytinyağ ve İtalyanın ünlü balmasic sirkesi için bire bir. Makarna sosları da hiç fena değil. 

4- Cantine Scolari. Adres: Via Nazionale 38 25080 Raffa di Puegnago. Tel: 0365 651002. 
Burasını bulmak oldukça kolay ve şarap almak için de oldukça güzel bir yer. 

Bölgeyi keşfe devam. Sırada Garda Gölü'nü kuşbakışı seyredebileceğiniz Teras var. Daracık bir yoldan arabayla bir tepeye ulaşacaksınız. Teras olarak adlandırılan bu yerde sizi çok güzel bir Garda Gölü manzarası bekliyor:  


Garda Gölü'nde 2-3 günlük bir tatil planladıysanız Garda Gölü'nün hemen yakınındaki romantik şehir Verona'ya günübirlik gidebilirsiniz. 

Ya da bizim yaptığımız gibi önce Venedik şehrini keşfedebilir, ardından Verona üzerinden Garda Gölü'ne geçebilirsiniz. Verona'da yarım gün geçirmeniz yeterli olacak. 

Verona - Tarihi Kolezyum
Verona - Tarihi Kolezyum
İlk Verona seyahatimizi hatırlıyorum da. Verona şehrine adım atar atmaz burası ne kadar güzel diye iç geçirmiştik. Bu sefer de aynı etkiyi yaptı diyebilirim. Hava güzelse Verona'da zaman geçirmek, lezzetli dondurmalarından yemek, meydana karşı bir kahve içip tiramusu yemek çok keyifli. Verona'daki Kolezyum Roma'daki kadar etkiledi beni. 

Kolezyum önündeki meydan cıvıl cıvıl. 

Verona - Kolezyum önündeki meydan ve biz
Verona'da her turistin ilk olarak yönlendiği yer sanırım Romeo'nun sevgilisi Juliet'in Evi. Biz her turist gibi tabii ki oraya gittik. Ancak öncesinde şehirde kısa bir yürüyüş yapıp açık hava pazarını gezdik. 

ve kaçınılmaz son. Juliet'in Evi... Tamamen turistlere yönelik olsa da burası William Shakespeare'in ünlü  eseri Romeo ve Juliet'teki balkonlu sahneye atfedilen ev. Duvarları ise Romeo & Juliet aşkıyla yarışan aşkların isimleriyle dolu. İlk gitiğimizde tüm duvarlar kağıtlarla doluydu. Bu sefer gördük ki tüm kağıtları çıkartmışlar. Acaba bizim kağıdımız hala duruyor mu diye meraklanırken biraz hayalkırıklığı oldu bu bizim için. Biz yılmadık bu sefer kırmızı rujla aşklarımızı duvara yazdık. 

Juliet'in Evi'ne giriş 
Duvara aşklar yazılırken...
Ünlü Balkon ve biz...
Eğer operaya ilginiz varsa Verona tatilinizi ünlü Verona Opera Festivali ile birleştirmenizi tavsiye ederim. Kolezyumda yapılan opera festivali önümüzdeki sene 19 Ağustos 6 Eylül tarihlerinde yapılacak. Eğer operaya meraklı değilseniz ancak Verona'yı görmek istiyorsanız o zaman bu tarihlere dikkat. Tatilinizi bu tarihlere denk getirmeyin. Biz ilk gelişimizde bu festivale denk geldik. Şehir tıklım tıklımdı ve otel bulamamıştık. Tek alternatif olan hostel görünümlü bir manastırda gecelemiştik. 


Verona'da biz ilk gelişimizde muhteşem pizzalar ve risotto yemiştik. Restoranın ismini ne yazık ki hatırlamıyorum. Ancak Vedat Milor'ün tavsiyesine bloğumda yer vermek istiyorum: İsmi Al Pompiere. Masalarında muşamba örtülerin olduğu basit bir trattoria burası. Bizdeki, ünlülerin yemek yediği çok bilindik esnaf lokantası gibi bir yer. Burada şarküteri ve peynir tabağı ısmarlayabilirsiniz ki Vedat Milor bunu tavsiye etmiş. Ancak şarküteri demek domuz eti demek bunu da hatırlatmakta fayda var. Ya da gnocchi ve ravioli deneyebilirsiniz. Porsiyonları da oldukça büyük. Ya da çok uzun süre güveçte ve kırmızı şarapla pişen et yemeğini deneyebilirsiniz. Yanında da bölgenin şarapları olan  Valpolicella ya da daha pahalı olan Amarone içilmeli diye öneriyor Vedat Milor. 

Bahar ve yaz aylarında bu bölgeyi keşfe çıkmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Arabayla Venedik - Verona - Garda Gölü turuyla hem tarih, hem şehir, hem doğa, hem gurme tatili yapmış olacaksınız. Bence 4 günde İtalya'nın çok farklı lezzetlerini, yönlerini keşfetmek bu rota ile mümkün. 

Yeni tatillerinizde size ilham olması dileğiyle...



3. Bölüm Verona üzerinden Garda Gölü: Yukarıdaki yazı 

Off the Road On The Track İtalya Kaçamağı 
Eylül 2014 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder